2 Şubat 2014 Pazar

hırka diktim

Nicedir dikmeyi istediğim ama nasıl bir giysiye dönüşürse güzel olacağına karar veremediğim merserize bir kumaş vardı elimde. Önce pek çok bloggerin dikip giydiği şubat 2013 sayısından bir modeli düşündüm. Ama elimdeki kumaş bu model için gerekenden fazla idi. Elimde artık kumaş kalmasını sevmiyorum. Az bir şey artıyor. Ben de kıyıp atamıyorum. Ne yapalım seferberlik görmüş bir nesilin torunlarıyız. Elimiz ekmek tutmadan önce tasarruf öğretilmiş bize. 














Elimdeki eski yeni bütün dergileri karıştırdım. Şöyle dökümlü şık güncel olmaya aday bir model aradım. Sonunda zihnimde canlandırdığım gibi olmasa da keyifle giyeceğime inandığım bu hırkayı dikeyim dedim. Model Eylül 2013 sayısında kalın penyeden dikilmiş. Benim elimdeki merserize. Olsun dedi içimdeki çocuk. Kumaşı heba etsem de hiç olmazsa yeni bir projeye alışma uğruna heba olur dedim.
Ama dikerken yine dergiye uymadım. Bilmiyorum neden?














Kol ile omuz arasına pat koymuşlar. İncecik bir şerit. Benim bakış açımla işi çoğaltmaktan başka bir şey değil. Kumaşımız fazla ama olur olmadık süse püse de yetmez. ( Tam geri zihniyet muhabbeti oldu ya neyse). Ben de bu patları kalıplara ekleyip tek parça halinde kolları kestim.

















Sonra arka ve ön bedenlere ait patları da inceledim. Bunları da aynı şekilde kalıplara ekleyerek tek parça halinde kestim.














Önce bu patlar olmadan düz sade bir hırkayı kafama koymuştum. Ön ve arkayı pat yerine pervazla döndürecektim. Sonra düşündüm. Bunları, dergideki gibi değil de kafama göre hırkaya eklersem de olur dedim ve dergideki gibi dört kat değil iki kattan patları kestim.

 Dikişin ilk aşamasında öncelikle bu patları ön ve arka bedenlere yerleştirdim. Ama merserize kumaş esniyor ben de dikiş ve dıy sayfasındaki gibi sık bir şekilde parçaları iğneledim. Ama kendisi teğeli öneriyor. Çok da haklı. Zaten ben de arka patı (iğneye güvenemeyince ) teyelledim.














Önce tersine yüzünden diktim sonra çevirip, içe katlayarak yüzünden de makine geçtim. Ön patları ters kesmişim. Mecburen verevinden ön parçalara dikmek zorunda kaldım. İnşallah esnemesi gözü rahatsız etmez.

Önce omuzları diktim daha sonra yine sık bir şekilde iğneleyerek kolları omuzlardan makine çektim. Sonradan kol ağzından etek ucuna kadar yan dikişleri kapattım. Ama giyince bir baktım çok bol. Halbuki kalıbı 38/40 beden olunca, dar gelir mi diye şüphedeydim sözde. Bir kere dikişi çekince tekrar sökmeyi hiç sevmiyorum. Ama yanlardan kesmeyi düşünsem de kızım geldi aklıma. Bu ara ona bişey dikmiyorum diye sitem ediyordu ya.
Şöyle giydirdim üstüne. Tam oturdu. Dökümü falan da güzel olunca "ister misin?" diye sordum. Tamam deyince de pazartesi giyme hayallerimi elimin tersiyle kovaladım. Derler ya kime niyet kime kısmet diye. Kendime diye kestım kızama diktim. Hayatın çelişkisi:))


Eteği ve kolu da tam bana göreydi bu sefer. Etek boyu neyse de kollar biraz kısa gelince, işte bu noktada ben de dergiye uymuş oldum. Sadece kollarındaki pat derginin tavsiye ettiği gibi.


Ütüledim, fazla ipliklerin temizliğini yaptım kızımın dolabına astım. Beğendi gibi. Bakalım eğer sıkça üzerinde görürsem gerçekten beğendi demektir.

 Ama bu hırka kalıbı çok kolay ve güzel duruşluymuş. Beğendim. Bu sefer bir küçük beden ölçüsü ile bir de kendime çalışacağım. Siz de beğendiniz mi?
İyi haftalar dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli