17 Ağustos 2014 Pazar

Kızımın tulumunu diktim.

Herkese iyi hafta sonları. Yarın yeni bir iş günü. Haftanın ilk iş gününe moralim yüksek olarak girmek için yine dikiş diktim. Zaten daha önce de belirttiğim gibi kızımın siparişlerini kendime iş edindim. Bir kere vazife edinince de yapana kadar içim rahat etmiyor. Bu hafta tulumu nihayet giyilecek kıvama getirebildim.













Yeni kalıpların içinde kızıma göre bir patron kalıbı bulamayınca yine eskilere müracaat ettim.1995 yılı haziran sayısının 137 no'lu modeli. Hem pratik, hem şık hem de büyük beden:)) 


İlk olarak ön parçayı kestim. Hatta biraz da uzun bıraktım. Kumaşım nasılsa bol bol diye, iktisat kurallarına uymamanın cezasını, arka parçayı kalıba yerleştirince çektim. Ancak, Kızılay'daki bütün Bursa pazarlarını araştırmama rağmen kumaşın devamını bulamadım. Başladığın işin yarım kalmasından daha can sıkıcı ne olabilir? değil mi... 















Yapacak pek bir şey yoktu. Arka parçayı bel çizgisinden bölüp, bu şekilde birleştirmek zorunda kaldım. Neyse ki kumaş yetti de işi tamamlayabildim.













Kol evi ve yaka oyuğunun da verev biye ile temizlenmesi gerekiyormuş. İnanın eski dergilerin açıklamaları daha açıklayıcı. Ne var ki bende bütün halde verev biye elde edebileceğim kumaş kalmayınca birbirlerine bu şekilde ekleye ekleye biyeleri oluşturdum.













Verev biyeyi böyle iğneleyip diktim:)) 













Ancak şöyle bir hata yapmışım. Normalde modelin arkasında fermuarı olmasına rağmen, ben okumadan işe başlayınca fermuar kısmını yok saymışım. İki omuzu da teyelleyip kızıma giydirdim. Ama giyemeyince, ben de bir omuzunu düğme ya da çıtçıtla birleştirmeye karar verdim.













Omuzun iki parçasına da ek  yaparak ilik ve düğme için pay oluşturdum. Normalde çok basit bir model olsa da yine de ( kendi hatalarımdan dolayı) yeni düzenlemeler yapmaya çalışmak vaktimi aldı. Şimdi de bitmişini göstereyim.

Kızım tulumu giyince kendini bebeğe benzetti.Bana sorarsanız tulum dediğin böyle olur. Hem belini kamufle etsin hem de böyle salaş durmasın istiyormuş. Baktım memnuniyetsizliği çoğalıp, diline vurmaya başlayınca bir de kemer yaptım. Önce beline lastik takayım diye düşündüm ama her tarafında gereksiz bir büzgü. Kemer daha iyi gibi geldi bana.
Kızımın üstünde fotoğraflamak istedim. Ama bir türlü ikna edemedim. Mecburen yine askıya talim ettik. Kemeri düzgün dursun diye iğneledim. Hafif kemerin üstüne dökümlü indirince fena durmuyor. Siz de beğendiniz mi?
Bu haftaki uğraşım da bukadar. Yeni projemi bitirdiğimde tekrar görüşmek üzere, hoş kalın:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli