27 Ekim 2013 Pazar

siyah beyaz bluz

Jarse kumaştan bir deneme daha yaptım. Burda Aralık 2012 sayısından 119 no'lu modeli, deseni önce çok kaba gelse de sonradan beğendiğim bu kumaşa uyarladım.











Ama modelim bundan çok farklı oldu. Patronu bu defa 40 beden çıkardım. Arkadaşların dediğine göre diktiklerim çok bol oluyormuş. Ben dökümlü giyinmeyi severim aslında ama ...











Neyse patronu kumaşa koymadan önce üzerime tuttum. Darmış gibi geldi. Ben de ön ve arka ortadan ikişer santim fazlalık ekleyerek kestim. Galiba takıntılıyım. Bir de pensler için kendimce bir şey icat ettim. Belki yapılagelen bir şeydir ama diğer bloggerlerde görmediğimden icat etmiş sayıyorum kendimi.
Önce patronda pensi kesmeden kumaşa geçirip kesiyorum. Daha sonra pens çizgisinin bir kenarını kesip, katlayıp çiziyorum. Pensleri bol teyel ve teyel alarak dikiyorum artık, çünkü:))











Makine dikişi olarak da bunu kullanıyorum artık. Hem de her tarafında. 











Bir de yaptığım hatayı göstereyim. Normal kumaşları ( yani alışık olduğum) otomatik ayarda dikiyorum. Bu kumaşta da böyle diktim önce, sonra bir baktım üst ipliği bol almış ve kumaşın altı iplikten geçilmiyor. Ayarı yukarıda görüldüğü üzere üçe alınca dikiş düzgün oldu. Zaten iğneyi de 11 numara olarak değiştirdim. Bunu söylemiş miydim?











Arka ortaya pervazla yırtmaç açtım.  Ön ve arka yakayı ( ikişer santim fazlalık vererek kestiğim için ) büzdürdüm. Sonra da biye ile çevirdim.  Bir kurdeleyi ikiye katlayarak ilik yaptım.











Modelde ince biye ile yakayı temizleniyordu. Ben biraz balıkçı havası versin diye biyeyi geniş tuttum. Ön ve arkayı büzdürerek böyle bir model oluşturdum. Bir de kolları da biye ile temizliyordu. Ama ben kolları sadece katlayıp öyle bıraktım. 











İşte son hali böyle oldu. Gerçi bütün işi bitmiş değil eteğini katlamadım. Arkaya düğme dikmedim. Ütü, temizliği de cabası. Ama yoruldum. Kalanını da yarın yapacağım. Ama hoşuma gitti. Ben de aceleci davrandım.  İçine boğazlı beyaz, siyah penyeler giymeyi düşünüyorum.
Bu arada bir daha kumaş almayacaktım. ama bunları bir arkadaşım verince almak zorunda (!) kaldım. Göstermezsem çatlarım.


 Hepsine bayıldım. Henüz ne yapacağıma karar veremedim. Ama bunlara sıra gelene kadar yaz gelir zaten. içinde kaşeden, şifona, hatta yalancı deriye kadar bir sürü çeşit var. Neyse bu günlük de bu kadar. Herkese iyi geceler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli