9 Kasım 2013 Cumartesi

eteğim

   Kasım ayına ait Burda dergisi hoşuma gitti. İçindeki, özellikle manto modelleri için aldım. Ama, gene cesaretsizliğim nedeniyle yeni mantoma daha geç kavuşacağım. ( Vazgeçmedim yani, sadece erteledim) 


















     Önce 115 nolu modeli dikmeye niyetlendim. Bu kalıbın uzunuyla dikeceğim mantoya hazırlık olsun diye. Ama elimdeki kumaş yetmedi. ( Üç metre kumaş lazımmış küçücük bir ceket için). Ben de karşısındaki 103 nolu etekte karar kıldım.
Hiç etek dikmedim bloğum için. Kalıp da güzel. Her ne kadar kumaşım, derginin tavsiye ettiği nitelikte olmasa da kışın sıcak sıcak giyerim. Etek giymeyi sevmesem de emeğimin hatırına giyeceğim:))


















     Önce, arka orta hariç bütün yan dikişleri kapattım. Sülfilesini ve ütüsünü yaptım. Kumaş bayağı atıyor. Onun için sülfileye öncelik verdim bu sefer.


















     Bu etekle bir ilk daha yaşadım. Gizli fermuar kullandım. Gizli fermuar ayağı aldım özel olarak. Dikişi kolaymış meğer. Önce arka ortaya fermuarı dikip, sonra dikişini kapattım. Bunu anlayana kadar da satır satır okudum dergiyi.


















    Astar kumaşı almayı unutmuşum. Ama çarşıya çıkmak istemedim. Bu da kızıl nasıl olsa. Çok önceden kalma. Elimde bu renk kumaş olmadığından kullanma ihtimalim de yok diye bu etek için kestim. ( Biliyorum çok yanlış bişey) 1, 2, ve 3 nolu kalıplar kumaş için, 1, 2, ve 4 numaralı kalıplar ise astar için. ( yada tam tersi şimdi dergiye bakmak içimden gelmedi, siz dikerken fark edersiniz zaten)


















    Fermuar açıklığını da dalgınlıkla dikmişim. Sonra söktüm. Dikişleri de fransız dikişi yaptım. Astar dikişlerinde ve bebek elbiselerinde bu dikişi kullanırım genellikle. ( Adını da yeni öğrendim)


















     Kumaştaki çizgiyi merak etmişsinizdir. Makasla eğri kesiyorum diye kemer parçasını hazırlarken ip çektim. Ve ipin izinden kestim düzgün olsun diye.


















     Astarla kumaşı tersi tersine getirdim, kemerini de telasız bölümünden makinede çektim. 
























     Bitmeye yakın halini de bu şekilde paylaşayım.İğnenin olduğu yerden elde katlayacağım. Akşam yemekten sonra, bir yandan çay içip televizyon seyrederken bir yandan da eteği bastıracağım. Sonra bir güzel ütülerim. Biliyorum, diktiklerimi tam bitirmeden paylaşmayı alışkanlık haline getirdim. Ama aceleye getirdikçe hep bir yerleri yanlış yapıyorum. Ama bloğa ürünlerimi eklemeye de can atıyorum. Şöyle duruşu falan kesinleşince heyecanla bilgisayarın başında buluyorum kendimi. Önümüzdeki haftam da biraz yoğun ve stresli geçecek. Arada görüşür müyüz bilmem. İnşallah bu hafta bana güzellikler getirir de ben de o keyifle yeni bir projemi daha sizlerle paylaşırım. Yalnız eteği giyince bol bile durduğu halde  pile yapılan yerlerden çektirdi. Niye anlamadım. Bilenler bana yol gösterirse sevinirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli