3 Ağustos 2014 Pazar

Çiçekli şifon bluz diktim.

Ramazanın arkasından yine bir haftasonu buluşmasıyla karşınızdayım. Artık tatil mevsimine de girdik. Bir yandan sıcaklar, bir yandan de yoğun bir yılın arkasından dayanma gücümüzü zorlayan yorgunluk belirtileri. Gençliğimde yaz tatilleri benim için yapamadığım şeyleri yapabilmek için bir fırsattı. 

Daha erken kalkar, daha çok gezer daha geç yatardım. Konaklama mekanımıza gece yarısından önce girmek, sayılı bir kaç günümü boşa geçirmek gibi gelirdi. Şimdi ise tatilimde parmağımı bile oynatmak istemiyorum. Hele ki bu sene.Neyse mevzuya geleyim ve size Ramazandan önce başlayıp yarım bıraktığım, ve ancak şimdi tamamladığım bluzumu göstereyim. Ama çok bişey beklemeyin



















Bu güzel çiçekli bir şifon kumaş. İlk defa diktim. Yeni bir şeyi denerken "başarabilecek miyim endişesi varya. Tatlı bir telaşla ruhumu heyecanlandırıyor. Gerçi istediğim mükemmellikte olmasa da, deseninden dolayı hatalarım çok göze batmadı. Modelim mi? Burda dergisinin mart/2014 sayısından. Önündeki detay çok hoş gözüküyor. Ama kumaşın deseni bu kadar yoğun olunca göze çarpmayacağını pek düşünemedim. Bir dahaki sefere böyle detaylar için ya düz ya da buradaki gibi küçük zarif desenli bir kumaş seçmeyi akıl edebilmeliyim.
















Dergiye göre, önündeki parçanın dış kenarını paysız kesip dikmeden bırakmak gerekiyordu. Benim kumaşım da jarse ya da atmayan başka bir kumaş olsaydı, ben de öyle yapardım. Ama kestiğim yerden minicik iplikler patır patır dökülünce, makinenin kıvırma ayağı ile kıvırmaya çalıştım. Ama olmadı. Hiç düzgün dikilmedi. Yuvarlak bir dikiş yapamadım. Neyse, yine bahanem var. Belli olmuyor:))














Yarım yamalak fırfırların dış kenar dikişini hallettikten sonra ön parçayı tamamladım. Dikişimdeki eğriliği bir kenara koyun, fırfırı bile görebildiğinizi sanmıyorum. Bluzum üstümdeyken de fırfırı zaten ancak yan profilinden fark ediliyor:))














Burda kalıplarıdaki yaka olayı, bende müthiş bir takıntıya sebep oldu. Hiç denememe bile gerek yok. Direkt kapatma politikasına başlıyorum. Bir de yapabilsem. Robayı, omuz bölgesinden bir kaç santim boyuna doğru çektim. Ama ön parçayla kıyaslayıp, burada da gereken kapatma işlemini yapmayı düşünseydim iyiydi. Bu haliyle robadaki kapatma da işe yaramadı:))) Biraz da orucun etkisiydi canım bunlar.














Bu şifon kumaşını dikmek de hakikaten zormuş. Dikişte yaptığım pileleri bir kenara koy, alttaki kumaş ne ara yürümüş de dikiş hattından çıkmış, onu bile anlamadım. Bir baktım kumaş iki parça hâlâ.  Tabii geri dönüp yeniden diktik. Teyel lazım da bu tembellikle zoor...














Ne yalan söyleyeyim, mankenin üzerindeki bu görüntüyü görünce "bu yaka nasıl toplanacak" diye içinde büyük bir sıkıntı oluştu.Kolları da öyle kör topal gövdeye ekledim. Tamamen kalıptan bağımsızbir görüntü oluştu. Kumaşı dikene kadar akla karayı seçince, yok beline lastikmiş, yok koluna manşetmiş, bir kalemde sildim hepsini. Üç santimden katlayıp serbest bıraktım. Yok, bu kumaş titiz bir çalışma istiyor. Neyse öyle yada böyle bitirdim bu uğraşımı da. 

İşte bitmişi de böyle. Mübarek askıda bile koyduğun gibi durmuyor.Yakasını düzeltsen eteği kayıyor. Doğrusu giydiğimde üstümde ne olacak diye endişelendim. Dün akşam ( sırf meraktan) giydim. Üstümdeki duruşu da kıpır kıpır, yaramaz bir çocuk gibiydi. Ama çocuk, yaramaz da olsa annesinin kucağına yakışır ya. Benim bluzum da bana yakıştı. Bu da zevkle giyeceğim bir bluz oldu.

Şu an, Akyazı da kuzuluk kaplıcalarında, balkondan dışarıyı seyrediyorum. Sakin, sessiz, endişesiz bir gün geçiriyorum. Elimde meyva suyum, önümde yandaş medyanın bedava gazetesi. Bulmaca çözmeye hazırlanıyorum. İçimde hiç bir telaş yok, kafamı dinliyorum. Arkamda kızımın gençlik vergisi telaşlı seslenmeleri, duymuyorum. Bir 15 dk daha verdim kendime. istediği kadar seslensin. Tulumunu dikmek için keyif süremin dolmasını bekliyorum. Artık yaşlanmışım ya, eskisi kadar hızlı davranamıyorum. Kimbilir belki de böyle aheste yaşamayı özlediğimden tadına varıyorum. Allah hepimize, anı yakalayacağımız sakinlikler versin diyor ve bu günlük de postumu bitiriyorum. Güzel günler dileklerimle...


8 yorum:

  1. Açıkcası mankenin üzerindeki halini gördüğüm de ben bile toplanırmı bu dedim :D Ama oldukça güzel toplamışsın :) (bunca samimiyetten sonra sizi bizi kaldırdım dikkat edersen :) )
    Ellerine sağlık askıda gayet güzel duruyor :) Mümkünse üzerinde de görsek .Malum bu tarz kumaşlar insanın üzerinde askıdakinden çok daha güzel duruyor :)
    Ben henüz şifon kesmeye bile cesaret edemedim :) Bırak dikmeyi.
    Bu arada Benim ismim Mürüvvet :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Mürüvvet. Beğenmen mutlu ediyor beni. Henüz üstümde göstermeye cesaret edemiyorum. Bakma güzel durdu desem de bir acaba hep aklımın bir köşesinde. Birde eşimin gönlünü yapamadım daha. Ama benim de içimde bir kıpırtı halinde selfi arzusu var:)) Benim adım da Süheyla. Bak ismimi bile söyleme cesaretini yeni buldum:)))

      Sil
  2. Çok yoruldum çooook. Bloğunu baştan sona gezdim, bir kaç mesaj yazdım, başa geri döndüm. Ne çalışkan bir blogger imişsin, seni bulduğuma sevindim. Sanırım üç aşağı beş yukarı aynı emsaliz, burda dergilerinden anladım:) Onların hepiciği bende de var. Gerçi sen sahaflardan falan eski burda da almış olabilirsin, bu da mümkün. Yine de ortak paylaşımlarımız olduğu açık. Daha sık geleyim de okunmamış postun kalmasın, birikince okuması zor oluyor diye seni yakın takibe alıyorum:) Sevgiler ve selamlar, yeniden görüşmek üzere..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldiniz bloğuma sizin sayfanız da bana pek aşina. Sayfalarda çok dolaştım. Ama yorum yazmaya doğrusu çok çekindim. Ama madem artık tanıştık. Açıkça diyeyim. Çok güzel ürünleriniz var. Böylesi altın bir makasın beni beğenmesi gurur verici birşey. Meşgul anneye de bir not. Meleksin sen yaa:)))

      Sil
  3. Eneeee, sen kalk 1,5 sene önce bi 1 Nisan şakası yapıp blog aç. Bissürü bissürü güzel şey yap. Üstüne üstlük hiiiç haber de verme. Cıx cıx cıx. Hiç yakıştıramadım :)
    Ya da bunca blog dolaşmış olmama rağmen daha önce bulamadığım için kendimi mi ayıplamalıyım acaba :/ Evet evet, çok ayıp bana. Esefle kınadım kendimi :)
    Sağolsun mesgulanne olmasaydı ne zaman karşılaşırdık bilemiyorum. İyi ki varmış :)
    Daha uzun uzun yorum yazıcam aslında da ilk yorumda aşırı doza kurban gitme dedim :) Bi de tüm postları okuyup bitirmem lazım önce :)
    Ha şifon dersen deee, ben henüz dikme cesaretini gösteremedim :) Ama araştırmalarım doğrultusunda öğrendiğim ve kenara koyduğum bi bilgi! Keserken havya ya da ısıtılmış bıçak gibi bişeyle kesersen kenarları atmaz ;) Bence şifon gibi zor bi kumaş için sonuç gayet başarılı :) Alkışşşş :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalaaar... Önce hoşgeldiniz diyeyim. Sağolsun bu alemde beni tanıtan meşgul anneye nasıl teşekkür edeyim ben. İyi ki var ve iyi ki buldu beni. Yoksa ben bu yaptıklarımla pek sahneye çıkma cesareti gösteremiyordum. Hele de beğendiniz ya yaptıklarımı bu gece hangi bulutların üstünde uyurum bilmem:)))

      Sil
  4. Hoşbulduum efenim, gerçekten hoşbuldum ama :) Yani geldim ama bulduklarım da oldukça hoş :)
    Şimdiii... Sabah saat 05.35 ve ben okunmadık yazı bırakmadım. Hatta bazılarını dönüp dönüp tekrar okudum :)
    Sonra dedim ki "ML. çok ayıp ettin bir önceki yorumunda. Böyle ciddi bir kadına alabildiğine cıvık bir yorum yazmışsın. Acil tarafından toparla durumu" :)
    Şimdi şöyle izah edeyim, bir önceki yorumu yazarken yüzeysel bir bakışla kısa bir tur yapmıştım işin aslı. Ama cümle yapıları bana rahat davranabileceğim bir yerde olduğumu hissettirmişti. Her neyse...
    Yine de kusuruma bakmazsan ben pek sizli-bizli olamıyorum. Yani olurum da samimiyetim kaçar o zaman :) Belki de kaçmaz ama...
    Bu alan, yani blog alanı bir çoğumuzun en serbestçe at koşturabildiğimiz, en rahat hissetmek istediğimiz alan. Dolayısıyla müsaaden olursa sen-ben olarak devam etmek isterim.

    "Bu yaptıklarımla sahneye çıkma cesareti gösteremiyordum" sözüne pardon ama gülerim :) Kimler, nelerle kendilerini kaf dağının tepesine koyuyor, bir daha gözden geçirmek lazım. Benim bu blogda gördüğüm bir çok ürün ya da uğraşı diyelim :) sipariş alınır ilanlarının altında yatan mamlulleri ezer geçer.
    Lütfen beğendiğin bloglara çekinmeden yorum bırak ve takip listene al. Kimmiş ki bu desinler, gelip baksınlar ve takibe alsınlar. Daha fazla kişinin bu emeklerle tanışmasını ben de can-ı gönülden istiyorum. Çünkü her biri takdiri ve alkışı fazlasıyla hak ediyor :)
    Son bir şey daha söyleyip gideyim. Tertemiz geldi yazdıkların. Bızzt diye yanına ışınlanıp, 5-10 dakika sıkı sıkı sarılıp sonra yine bızzt diye geri dönmek istedim yazdıklarını okurken :)
    İçimden geldi, söylemek istedim sadece.
    Sewgilerimle, ML...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla ne diyeyim çok utandırdın beni ML. Çok da mutlu ettin. Ben beğenileceğini bilsem neon harflrle her yana bir iz bırakırdım ya :)))))
      Samimiyet de en çok istediğim şey. Hep böyle kal ben de sevmem sizi bizi :))))))))))))))))))))))))
      Şimdi bende havalar binbeşyüz yalnız:)))))))))))))

      Sil

Ne düşündüğünüz önemli