22 Haziran 2014 Pazar

Oğluma kot gömlek diktim.

Başlığı diktim diye atıyorum ama , dikmeye çalıştım demeliyim. Hâlâ istediğim muntazamlıkta dikiş dikemiyorum. Fakat ilk başladığım zamana göre epey gelişme kaydettim.














Makinemin her başına oturuşumda oğlum, ıslak bir kedi gibi gözlerine hüzün yükleyerek yanıma gelip, "Hep ablamla kendine dikiyorsun, ben senin çocuğun değil miyim?" diye boynunu büktükçe içimde bir şeyler ezilirdi. Seneler önce bir defa babam için dikiş dikmiştim. Başka da hiç erkek kıyafeti dikmediğim için cesaret edemiyordum. İçim ezildikçe dergileri, eski yeni ayırmadan önüme çekip, oğlumun yaşına göre bir erkek gömleği arıyor, bulamayınca da iyice cesaretimi kaybediyordum. Sonunda aklımı kenara koyup, bütün zerrelerimde hissettiğim suçluluk duygusunu dindirmek için harekete geçtim. Ne olursa olsun deyip oğlumun gömleğinden kalıp çıkarmaya karar verdim.















Mulaj kağıdın üzerine örnek aldığım gömleği koyarak elimden gelen dikkatle kalıp çıkarmaya çalıştım. Ama itiraf edeyim hiç kolay olmadı. Bir kağıt da ziyan ettim üstelik.














Vaktiyle kızıma diktiğim gömlekten artan kumaşı da tartıp yeter görünce dolaptan çekip aldım. Erkek gömleğinin farkı, sadece daha kalın tela kullanmak ve dikişlerini de yukarıdaki gibi (ben temiz diyeyim siz ne olduğunu bilin) dikmek olduğunu, geçmişin karanlık sayfalarından hatırladım. ( Bu ara yine roman okumalarıma başladım.Dilimde edebi cümleler uçuşmaya başlamış)
 Bir gömlekte göze ilk çarpan şey yakadır derdi eskiden dikiş hocam. Hatta bir gömlek için iki üç yaka diktiğim oldu. Hocam felan diyorum ama, öyle uzun boylu bir kurs değildi benimkisi. Yine de fark etmeden çok şey öğrenmişim. Bu yakayı da bütün dikkatimi toplayıp her santimini ölçerek çıkardım.














Üstten spor dikişler, her makine dikişinden sonra ütülemeler. sonunda yapabileceğimin en mükemmelini gerçekleştirdim diyebilirim.














Açık söyleyeyim, yakayı diktikten sonra bütün gömlek bitmiş gibi geldi bana. Hele de yaka hoşuma gittiyse. 
Bir öğrendiğim şey de teyelsiz dikmemek. İnsan doğruyu yanlışlardan öğreniyor ve bu gömlek bana çok şey öğretti:))


Bayan gömleklerinde artık cep yapmıyorum. Biri aşağıda, biri yukarıda nizamsız oluyor ve hâlâ simetrik sorunlar yaşıyorum. Ama cepsiz bir erkek gömleği Olur mu?














Çok şükür oğlumun gömleği de cepsiz kalmadı. Oğluma gösterince tepkisi ne mi oldu? "Hımm havalı". İstediğim övgü dolu cümleleri duymasam da, bir annenin yüreğinde gül açtırmaya yetiyor.
























Bütün dikişlerini bitirip de karşıma alınca, oğlumun yüzünde ne gülücükler uçuştu gözlerimde. ( Edebiyatı da resmen parçaladık. Bu ara yine yazma isteğim canlandı)Şimdi sadede gelelim ve yakaya bir kez daha, şöyle alıcı gözüyle bakalım.














Valla benim gözümde mükemmel ötesi bir şey.Size de soracam ama kendim konuşup kendim dinliyorum. Cevap alamadığım sorular da ağzı açık kalmış tencere gibi ruhumu bozuyor. Onun için sözün başını da sonunu da ben söyleyeyim. Güzel oldu hem de çok güzel.

Gelelim çekilişe. Çekilişi bitirdim. Sadece bir yorum aldığımdan çekiliş yapma linkini de kullanmama gerek kalmadı. Beni fazla uğraştırmadığınız için de teşekkür ederim. ( Yanlış anlamayın sitem değil. Sitem etme gibi bir huyum yoktur. Az biraz bekler yoluma devam ederim)
 Benden yorumunu esirgemeyen Mustafa Arkadaşa teşekkür ederim. Herkese herşeyler gönüllerince olsun dileklerimle.

2 yorum:

  1. Bence de çok güzel olmuş.Ellerinize sağlık.Güzel günlerde giysin oğlunuz :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Beğeniniz mutlu etti beni. Yine beklerim:))

      Sil

Ne düşündüğünüz önemli