14 Mayıs 2013 Salı

yarım elbisem

Aslında herhangi bir ürün meydana getirmiş değilim. Sadece bişeyler yazabilmek için az birazını diktiğim elbisemi bahane ediyorum. İnsanın kafası dinç olmayınca hiç bir uğraş huzur vermiyor. Sadece temizlik, düşüncelerimden biraz olsun uzaklaştırıyor beni. neyse yine de kör topal ilerledim son halini göstereyim. Ama kumaş çok ince imiş. İçine önce bağımsız bir astar dikeyim diye düşündüm. Ama daha önce de demiştim ya, pat ya da biye için kumaş kalmadı. Hadi eteği, kolu kıvırıp dikerim ama yakayı ne yapayım. mecburen astarı elbiseye yakadan monte etmek lazım. Malzemeyi tamamlamadan dikişe başlamak da insanı oyalıyor. Astarı alabilmek için bir kaç gün daha kaybettim. Aldığımda da kesmeye fırsatım olmadı zaten. Rengi biraz koyu. Ben daha açık, şöyle sabah saatlerinde açık gökyüzünün rengi gibi toz mavi istiyordum. Olsun bu da güzel. Zaten kesmeden önce güzelce yıkayıp bir de ütülemeliyim. Sonra kesip elbiseyle tek yürek haline getireceğim. Ama elbisede çok hatalarım var. En fazla gözüme çarpan hususu göğüs penslerini düzgün yapamamış olmam. Pensleri kalın kenarından başlayıp sivri ucunda bitirirken ölçüyü şaşırmışım. Dikiş teknikleri kitabına bakınca ise sivri ucundan başlamam gerektiğini anladım. Yani astarı montelemeden önce pensleri de söküp düzeltmeliyim. Evet bu arada pek çok arkadaşın elinde gördüğüm, dikiş meraklılarının başucu kitabını ben de aldım. Nasıl güzel değil mi:))))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüz önemli